Hayvana değer verenler feryatlarını CİMER'e yazarak duyurmaya çalışıyor!
İÇ İŞLERİ BAKANLIĞINA; Sayın yetkililer; Hayvanlara yapılan zulmün tavan yaptığı Ülkemizde TC Hukuk Devletimin bu masumlar için, daha doğrusu ahlaksız, sapık, tecavüzcüler için bir kanun çıkaramaması Ülkem için içler acısı bir durumdur.
Her yer sapık, katil kaynarken bizler nasıl yaşayalım, doğaya, hayvanlara ve topluma karşı insanı sorumluluğumuzu korkmadan nasıl yerine getirelim? İşkence ile öldürülen hayvanlar, onların katilleri ve cezasız şekilde aramıza salınmaları içimizde tamir edilemez yaralar oluşturdu:( Halbuki hayvana davranış biçimi ahlakın temel olgularından biridir ve şiddet önce hayvan, sonra çocuk, kadın, yaşlı.. diye ilerlerken, bilinen bu gerçeği nasıl bertaraf eder kanunlarımız? Toplumun acilen farkındalığa ihtiyacı var, sadece kanun çıkarıp hapse atarak ağır cezalar vererek bu ahlaki çöküntü malesef ki düzeltilemez. Bu konudaki naçizane önerilerimi iletmek isterim affınıza sığınarak; - Önce Kanun çıkmalı ve ertelemesiz hapis cezası verilmeli, şiddetin boyutuna göre cezalar daha da ağırlaştırılmalı, Belediye, kamu kurumu .. vs ayrımı yapılmadan cezai işleme tabi tutulmalı, - Su yataklarını kurutarak, sığındığı kovukları, bahçeleri, ormanları yok ederek evsiz, aç ve susuz bıraktığımız Rabbimin bize emanetleri olan hayvanlar için; Şehrin içinden geçen su kanallarına hayvanların erişebileceği kafesli korunaklı alanlar yapılmalı ve kanalların yan duvarları tırmanılabilir şekilde güvenlik içermeli ( ki daha bu sabah twitter da okudum, Adana da su kanalına düşüp sürüklenen köpeği kurtarmak isteyen Suriyeli bir kardeşimiz vefat etmiş:( ŞUAN BUNUN SUÇLUSU KİM SİZCE...?) - Her parka, yol kenarına, uygun alanlara, mahallelere, Camilerimize, meydanlara...şamandıralı su otomatları yapılmalı(Şuan şehrimi gezdiğimde gördüğüm çoğu suotomatı çalışmıyor maalesef, sebep? ) Hayratlar yapılırken bir bölümüne su dolacak şekilde yapılmalı ki orada su biriksin. - Uygun olan her alana çatılı mama odakları ve yağmurlu günlerde sığınacakları kamelyalar, - Belediyeler sürekli kısırlaştırma, aşılama, bakım ve mama dağıtmalı (Belediyeler buna bir başlasa zaten gönüllülerde sonsuza dek yardım edeceklerdir) Hayvan hastanesi şarttır. - Bilgilendirici afişler asılmalı, bilboardlar, yayınlar, farkındalık hizmetleri.. yapılmalı - Eğitim müfredatına hayvan hakları, yaşamı, bizlere emanet edildikleri kesinlikle eklenmeli ve başta okullar olmak üzere tüm kamu kurumlarına en az 2şer köpek ve kedi sahiplendirilmeli.(Niçin 2, insan her an dostumuzun yanında olamadığından dostumuz yalnız kaldığında kendine bir arkadaşı olmalı ki, birbirleriyle oynasın destek olsunlar diye.. hercanlı çift yaratılmıştır, ki onlarında psikolojileri, hisleri, duyguları.. vardır. Bu sahiplenilen canlar da belediye tarafından kısırlaştırılmalıdır) - Gece bekçilerimize kesinlikle bir köpek zimmetlenmelidir. Apartman yönetimi yönetmelikleri değişmeli, adedi, familyası belirlenerek apt. sakini hayvan sahiplenebilmelidir. Ayrıca her siteye de en az 2 köpek bekçilik edebilir. ….. Konuyla ilgili yardıma hazırım. Saygılarımla arz ederim
|
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINA; Sayın Diyanet işleri Başkanım sizden bir arzım olacak; Rabbim ibadetlerimizi ve ilk önce insan olarak kulluğumuzu kabul etsin tüm camilerimize kuşlar için su çanakları ve camilerimizin çevresine; sokak hayvanlarının Rabbimin sessiz kulları olduğunu gösteren, onların bizlere emanet edildiğini ve bizlerin bırakacağı bir lokma mamaya ve suya muhtaç olduklarını anlatan, onlara insanlığımıza yakışır şekilde davranılması gerektiğini gösteren ve bu davranışın, merhametin ahlakın temel bir olgusu olduğunu, tüm canlıların birbirine muhtaç yaratıldıklarını ve hepsinin doğada birer denge olduğunu ve kendinden başka bir canı düşünerek yardım eli uzatmanın ( tür,cins,din.. ayrımı yapmaksızın) insanlığın Allah'a kulluğunun bir ifadesi olduğunu gösteren bilinçlendirici broşürler, afişler.. asılmasını, su otomatları ve çatılı mama odakları kurdurmanızı farkındalık adına duyarlı bir vatandaş olarak talep ediyorum Ayrıca vaazlarınızda da sokak canlarının masum olduklarını, çoğunluk Belediyelerin üzerlerine düşen görevlerden kısırlaştırma, aşılar, bakımlar, doyurma, barınma... gibi temel yaşam ihtiyaçlarını yapmadığından kaynaklı aşırı üreme ve aşırı açlık susuzlukla boğuştuklarından toplumda vatandaşlar arasında sorunlara sebep olduğunu, duyarlı ve bunun bilincinde olan vatandaşların ruhları uyuyan bazı toplum fertleri tarafından tehdide, fiziksel ve sözel şiddete maruz kaldıklarını, şehirleşmemizden kaynaklı bu masumların yaşam alanlarını gasp ederek suyataklarını kuruttuğumuzu, barındıkları alanları yokettiğimizi.. bunlardan mütevellit şehirleşme planlarımızda kaldırımlarda, parklarda, sokaklarda.. bu masumlar için suya, gıdaya, yağmurdan korunacakları bir kovuk yada kamelyalara yer vermediğimizi şehirlerden akan kanallara sokak hayvanlarının ulaşabileceği kafesli geçitler yapmadığımızdan onların gözlerinin önünden akan suya ulaşmalarına engel olup susuzluğa mahkum ettiğimizi yapılan hayratlarda bile sokak canları için akan suyun birikeceği alanlar yapmadığımızı... ve tüm bunların aslında Allah'ımızın katında günah olduğunu hatırlatmanız ve defaatle vurgulamanızı saygıyla arz ediyorum önce insanlık ve beraberinde ibadet olduğunu da.... insan tüketirken herşeyi, bir yandan da yaşatabilir çöpe attığı artan gıdalarla ve bir kaba koyacağı suyla..... saygılarımla..
|