Adana'nın en önemli sorunu nedir diye araştırıldığında, elbette ki can yakıcı sorun olarak, işsizlik birinci sırada çıkar. Ekonomik sıkıntılar, pahalılık, trafik, tarım girdilerinin artışı, tarım alanlarının azalması, aldığı aşırı göç, köklerden kente göç, plansızlık, zayıf kentsel dönüşüm, imarsızlık sayılabilir.

Biz bu gün sadece işsizlik üzerinde duracağız.

Bu sorun birçok kötülüğün de kaynağı aslında. Suç, problem, kötülük, uyuşturucu kullanımı genellikle bu boşlukta oluşmakta, işsizlik adeta kötülüklerin anası konumuna dönüşmektedir. Adana’da işsizlik, can yakıcı bir olumsuzlukların başında gelir.

Bunun çözümü belli:

Yeni yatırımların yapılması, yeni işyerlerinin açılması işsizliğin önlenmesinin başlıca yollarıdır. Sabancı ailesinin fabrikaları başta olmak üzere bölgedeki güçlü sanayi ve tarımsal yatırımların zayıflaması, azalması, alınan niteliksiz ve haddinden fazla göç Adana'nın bütün üstün yanlarını traşlamış, sıralamalarda kayıp üzerine kayıp yaşamasına sebep olmuştur.

Bu kentin en üstün tarafları; tarım alanlarının fazlalığı, nitelikli tarımsal işgücünün varlığı, uzun yıllar öncesine dayanan güçlü sanayi altyapısı ve nitelikli sanayi çalışanlarının olması iken bu iki alanda çağın gerektirdiği değişim ve gelişimlere ayak uyduramamanın verdiği yanlış uygulamalar maalesef bu olumsuzluğu doğurmuştur. Tekstilden, güncel endüstriyel ve yazılımsal sektörlere geçiş bir türlü becerilermiş, devletin teşvik ve yol göstermesi ile yeni yatırım desenleri gerçekleşmemiştir. Doğalgazın gelişinin gecikmesi, liman ve demiryolu altyapısının zayıflığı, devlet yatırımlarının olması gerekenin çok altında olması, yapılan devlet yatırımlarının aşırı gecikmesi, Yumurtalık’ta kurulması düşünülen Özel Endüstri Bölgesi'nin 18 yıldan beri bir türlü hayata geçirilmemesi; Adana’nın sanayi ve tarım kenti imajından, işsizlik ve fakirlik ile anılmasına yol açmıştır.

Bir deniz kenti olan Adana'nın bu vasfının kent mensupları tarafından bile bilinmemesi, deniz kenti olmanın hiçbir avantajın kullanılmamış olması gerçekten üzücü bir durumdur. Deniz kenarında 2 tane ilçesi olan Adana'nın bu ilçeleri de limanı, demiryolu altyapıları yoktur. Tek başına Tuzla Beldesi bile önemli deniz olanaklarına sahiptir. Sadece Karataş ilçesine yapılacak demiryolu bağlantısı ve liman, birçok şeyi değiştirebilir.

Karataş'a yapılacak konteynır limanı Adana 'da onbinlerce kişiye iş ve yatırım olanağı sağlar. Bu bölgedeki Tarım Bakanlığınca onaylanan 2 Tarım OSB’nin üretime geçmesi bile binlerce kişiye istihdam kaynağı olabilecektir.

Yatırım ortamı oluşturma, küçük sanayi bölgeleri kurma, teşvik etme, sektörel kümelenmeler başlı başına iş ve yatırım olanaklarını arttıracak, istihdama çok önemli katkılar sağlayacaktır.

Sonuç itibariyle bu ili temsil eden siyasi ve bürokratik temsilcilerin, STK'ların yapabilecekleri çok şey var. Bir türlü beceremediğimiz Adana Lobisine her zamankinden fazla ihtiyaç olduğu acıktır.

Bu ve benzer önerilerin hayata geçirilmesi için sorumluların bir an önce harekete geçmesi sadece benim değil 2 milyonluk tüm Adanalının arzusudur.